EN BÜYÜK PAYLAŞIM MERKEZİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dünya'da En büyük forum sitesi olmaya laik bir site


4 posters

    Korkunç Hikayeler...

    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:20 pm

    Allahsız Osman
    İstanbul'da 1800'lü yıllar... O zamanın ünlü kabadayılarından Ustura Kemal ve arkadaşları, Karacaahmet Mezarlığı'nın karşısında bi evin bahçesinde çilingir sofrası kurmuşlar. İçki masası muhabbeti tüm hızıyla devam ederken laf dönüp dolaşıp mezarlık ve ölü konusuna gelmiş. İçinde zırnık Allah korkusu ve vicdan bulunmadığını iddia ettiği için lakabı Allahsız Osman olan bir kabadayı, "Ulan ölü ne ki be?! Sen sağ olanlardan kork, ölüden kimseye zarar gelmez" demiş. Ustura Kemal da muhabbeti koyulaştırmak için, "Ulan Osman, madem ölüden korkmuyosun, gel şunu iyiden iyiye ispatla bize" diye dalga geçmiş.

    Allahsız Osman bunu nasıl yapacağını sorunca, Ustura Kemal, "Aha şu karşıdaki Karacaahmet mezarlığını görüyosun. Madem Allah'a inanmaz ve ölüden korkmazsın, bu gece 12'de mezarlığa girip sana vereceğimiz kazığı mezarlığa içinde bi yere çak. Sabah biz gidip, kazığın orada olup olmadığına bakarız. Eğer orada bi kazık varsa seni takdir ederiz" demiş. Allahsız Osman aslında, gece mezarlığa girmek bi yana, yanından geçerken bile türkü söyleyen bi adammış. Ama yiğitliğe leke süremeyeceğinden, "Peki ama siz de benimle gece gelip, mezarlık çıkışında bekleyeceksiniz" demiş. Zaten bu konuşmalar akşam saatlerinde yapılıyomuş, gece yarısı kalkıp Karacaahmet Mezarlığı'na gitmişler.

    Osman, gece karanlığında mezarlığın büyük kapısından içeri girmiş. Herkesin Allahsız Osman olarak bildiği o cesur (!) kabadayı, mezarlığın içinde salavatlar getirerek bi elinde kazık, bi elinde çekiç ilerlemiş. Bi mezarın yanına geldiğinde alelacele eğilip kazığı yere çakmış. Korktuğu için de hemen or'dan uzaklaşmak istemiş. Ama bi'şey, giydiği setrenin, (o zamanlar erkeklerin giydiği uzunca eteği olan bi tür giysi) ucundan tutmuş. Allahsız Osman vargücüyle, "İmdaaat! Ulan yardım edin. Ölü beni tutuyooo" diye feryat etmiş ama kendinden epey uzakta olan arkadaşlarına sesini duyuramamış. Bağıra çağıra mezarın üzerine yığılıp, kalp krizinden oracıkta ruhunu teslim etmiş.

    Uzunca bir süredir mezarlığın dışında bekleyen arkadaşları, Allahsız Osman'ın kendilerine oyun oynayıp, mezarlığın öteki kapısından çıktığını düşünüp dağılmışlar. Ertesi sabah ise, Ustura Kemal ve arkadaşları kazığın çakılı olup olmadığına kontrol için Karacaahmet Mezarlığı'na gelmiş. Bi bakmışlar ki, Allahsız Osman, kazıkla beraber setresinin ucunu toprağa çakmış durumda, bi mezarın üzerinde cansız yatıyomuş
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:20 pm

    ÖLÜ TAMİRCİ

    Bir Ölüden Yardım: 17 Ağustos depreminde ve sonrasında meydana gelen bir çok olayı televizyon ve gazetelerden tanık olmuşsunuzdur. Ben de televizyonda seyrettiğim bir olayı size anlatmak istiyorum. Depremden sonra bir çok insan evsiz kalmış ,ailesini yitirmiş ve yardıma muhtaç hale gelmişti işte böyle bir durumda hayır severler hemen bölgelerdekilerin yardımına koşmuştu. İstanbul'da oturan orta halli bir ailenin çocuğu olan Mustafa babasının arkadaşının yardım göndermek istediğini bölgedeki insanların her türlü yardıma muhtaç olduğunu duyunca ve de babasının yoğun ısrarlarına dayanamayınca arabasının bakıma vermekten vazgeçip hemen yola koyulmak üzere hazırlıklara başladı fakat bilmediği bir şey vardı arabasının çok önemli bir kusuru vardı ve bu kusur onu ölüme bile ???ürebilirdi. İnsanlara yardım etmek için arabayı bakıma sokmadan gittiği için bu arızayı öğrenememişti. Ve yola çıktı hiç durmadan gidiyor ve içinde insanlara yardım etme hazzını hissediyordu. Yolda arıza gittikçe arttı fakat arıza arabanın tekerlerinde olduğu ve çok hissedilir olmadığı için farkına varamadı. Hava karamak üzereydi lastiğinin kabaklaştığının farkına vardı hemen indi arabasının arkasına gitti ve yedek lastiği aradı daha fazla yük alabilmek için çıkardığını hatırladı ve kahroldu kim bilir kaç insan bu yardımı dört gözle bekliyordu. Birden yolda tamirci elbisesi giymiş bir adamın geldiğini gördü ve de elinde bir lastiğin olduğunu adam az ileride lastiği patlamış birine ???ürdüğünü söyledi. Mustafa ona derdini anlattı adam istersen bu lastiğini sana verebilirim ben daha sonra yine getiririm dedi . Ve tamirci arabaya lastiği taktı arabanın tekerlerindeki hayati derecede önemli arızayı da görüp onardı. Mustafa isterse onu gideceği yere kadar bırakabileceğini söyleyecekti ki arkasını döndüğünde adamın olmadığını gördü hayretler için yola devam etti yaklaşık 5 dakika gitti veya gitmedi bir kazanın olduğunu ve içinden çıkarılan cesedin kendisine yardım eden kişi olduğunu gördü çevredeki adamlara sordu ve kazanın yaklaşık 1saat kadar önce gerçekleştiğini öğrendi adeta nutku tutulmuş kul sıkışmış ve Hızır yetişmişti
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:20 pm

    İsimsiz varlıkla tanışma....

    Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bi ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyomuş.
    Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış.

    Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış. Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, "Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü" demiş. Öğretmen, "Benimkiler gibi mi yani?" diyerek ayaklarını göstermiş. Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:21 pm

    Üst kattaki katil...
    Büyük bahçeli bi villada yaşayan genç bi çift, çocuklarını bakıcıya bırakıp dostlarının verdiği bi partiye gitmiş. Bakıcı kız çocukları yatırdıktan sonra televizyon seyretmeye başlamış. Bi ara telefon çalmış. Kızcağız telefonu açtığında karşısında hırıltılı bi sesle konuşan biri varmış: “Şu an üst katta çocukların başucundayım. Sen de gelsene buraya. Huhahuha!” Kız feci korkmuş haliyle. Ama kendini “Kesin salak bi telefon şakası bu” diye düşünüp sakinleştirmeye çalışmış ve televizyonun sesini sonuna kadar açmış. Telefon tekrar çalmış. Aynı hırıltılı ses yine o histerik kahkahasını attıktan sonra, “Çocukların yanındayım. Hadi sen de gel yukarı” demiş.
    Kız daha da korkmuş ve santrali arayarak durumu anlatmış. Santralde iyi bi kadın varmış, “Adam sizi aradığında bi’kaç dakika konuşturun. Numarayı tespit eder, sonra da polise bildiririz” diyerek kıza yardımcı olmuş. Bakıcı kız telefonu kapatır kapatmaz hemen çalmış telefon. Aynı ses yine aynı sözleri tekrar etmiş. Kız konuşmayı uzatmaya çalışmış ama sapık anlamış bunu ve hemen telefonu kapatmış. Bi’kaç dakika sonra tekrar çalmış telefon, arayan santral memuresiymiş ve panik durumdaymış: “Hemmen kaç oradan! Arayan numaranın da adresi aynı. Yukarıda bi telefon hattı daha var demek ki!”

    Kız koşşa koşşa kaçmış evden. Bu arada santraldeki kadın, polisi olaydan haberdar etmiş bile. Polisler bi’kaç dak’kada adrese gelip eve girmiş. Gerçekten de üst katta elinde kocaman bi kasap satırı olan bi katil yakalamışlar. Üst kat pencerelerinin birinden eve giren sapık katil iki çocuğu öldürdükten sonra o telefonları etmeye başlamışmış
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:21 pm

    Tavla
    Genç bi kız ailesinin evde olmadığı bi akşam arkadaşlarını
    davet etmiş. Kız kıza yemişler, içmişler, derken içlerinden
    biri "Hadi cin çağıralım" demiş. Ev sahibi kız da hiç
    inanmazmış böyle şeylere ama arkadaşlarına ayıp olmasın diye
    kabul etmiş. Harfler kesilmiş, fincan ortaya konmuş ve elele
    bir masanın etrafında daire olunup cin çağırma olayına
    girilmiş. Cin gelmiş gelmesine ama bizim kız hala fincanı
    arkadaşlarının ittiğini düşünüyomuş. Bi ara fincan hızlı hızlı
    harflere giderek şöyle demiş: "İçinizde bana inanmayan biri
    var. Yarın saat 4’te o kişiyle tavla oynamaya geleceğim!"
    Kızlar feci tırsmışlar ama ev sahibi kız hala dalgasındaymış
    işin. Saat çok geç olmadığı halde seans hemen bitirilmiş ve
    kızlar evlerine dağılmış.

    Bizimki zaten o tür şeylere hiç inanmadığından cin olayını
    ertesi sabah unutmuşmuş bile. Öğlene doğru telefon çalmış.
    Arayan, kızın çok sevdiği, çok iyi anlaştığı teyzesiymiş,
    "Bugün içimde bi sıkıntı var, evdeysen bi ara sana uğruycam.
    Dertleşelim biraz" demiş. Kız da sevinmiş teyzesini görecek
    diye, "Hemen gel, ben de seni çok özledim" demiş.

    Kız, teyzesini hakikaten dertli ve solgun görmüş. Hoşbeş
    etmişler ama teyze hala dalgınmış. Kız, "Teyzeciğim sen
    konuştukça daha kötü oldun, istersen başka bişey yapalım"
    demiş. Teyzesi de "O zaman tavla oynayalım. Ne zamandır
    seninle oynamadık. Kafam dağılır biraz" demiş. Kız tavlayı
    almaya giderken bi gece önceki olay aklına gelmiş, "Meğer
    benim teyzem cinmiş" deyip gülümsemiş.

    Kızla teyzesi güle oynaya tavla oynarken bi ara teyze tuvalete
    gitmek için kalkmış. O içerdeyken telefon çalmış. Arayan kızın
    babasıymış. Adamcağız çok üzgün bi sesle konuşuyomuş: "Kızım
    teyzen öğlen bi trafik kazası geçirdi. Durumu çok iyi değildi
    ama Allahtan ümit kesilmez deyip sana haber vermedik ama az
    önce teyzeni kaybettik, başımız sağolsun
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Ptsi Mayıs 24, 2010 3:21 pm

    Falcı
    Olay 1999 yazında gerçekleşmişti. Ben bu tarihte Erdek'te bir otelin barında çalışıyordum. Bu nedenle geceleri geç yattığım için öğlen kalkıyordum. Yine böyle gece geç saatlere kadar çalıştığım bir günün ertesi;öğlen saat 4 gibi kalktım ve her zaman yemek yediğim yer olan otelin karşısındaki büfeye gittim. Orada otelin güvenliklerinden biriyle karşılaştım ve beraberce bir masaya oturduk. Yemeğimizi yerken yanımıza benim arkamdan biri yanaştı ve aynen şu cümleyi söyledi:
    -"falına bakmamı ister misin?"
    Ben bu lafın bana söylenmediğini düşünerek tostumu yemeğe devam ederken.Sesinden kadın olduğunu anladığım o şahıs aynı soruyu tekrarladı:
    -"falına bakmamı ister misin?"
    Bunun üzerine dayanamayıp arkamı döndüm. Ben de herkes gibi, döndüğümde o tipik falcı kılığındaki birini göreceğimi sandığımdan hızlı ve sinirli bir dönüş yaptım ki bunun bir diğer nedeni o güne kadar fala inanmıyor olmamdı. Kadınla göz göze geldik ve kadın az önce sorduğu soruyu benim ona herhangi bir şey söylememe fırsat vermeden yineledi:
    -"falına bakmamı ister misin?"
    Ben de üzerimde neden olduğunu bilmediğim o bir anlık şaşkınlığı atarak hızlı bir şekilde “hayır” diyerek arkamı döndüm .Bunun üzerine yanımdaki güvenlik arkadaşımın kadına "benim falıma bak" dediğini duydum. “Duydum” diyorum çünkü o 3-5 saniye arası sanki yaşanmamış gibi geliyordu. Arkadaşım kolumu tutarak benim de baktırmamı parasını kendisinin vereceğini söyledi. Ben de gayri ihtiyari sanki bunu yapınca rahatlayacakmışım gibi kafamı olur anlamında salladım. İşte tam bu sırada falcı kadın arkadaşıma onun falına bakmayacağını söyledi ve benim yanıma gelerek sanki bir “Rıdvan”(cennetin bekçisi) gibi tepemde dikildi. Bunun üzerine ben de ne istediğini istediğinin para mı olduğunu sordum. Falcı kadın aynen şunları söyledi:
    -falına bakıcam!
    Ben de sanki bu bir oyunmuşçasına;
    "-niye"dedim.
    Kadın buz gibi donuk sesiyle
    “-çünkü az önce istediğini söyledin” dedi.
    Az önce kaynağını bilmediğim o -irkilme sebebim- gibi görünen kadın bana bir anda çekici gelmeye başladı. Ve aklımdan ““neden olmasın ki ne kaybedersin ki zaten”” denen o en tehlikeli düşünce geçti ve falcı kadına “TAMAM” dedim.
    Kadın hiç duraksamadan yanıma oturdu ve kafasını yere doğru eğerek bana sağ elimi uzatmamı söyledi. Ben de biraz yaramazlık olsun diye aklımdan sol elimi uzatmak geliyordu ki falcı kadının ağzından beynimdeki tüm kanı donduran şu sözler döküldü.
    “Sakın ha yanlış elini uzatmak gibi haylazca bir şey yapma.”
    İşte o an kendimi felç olmuş gibi hissettim. Oradan gitmek istiyordum ama mümkün değildi. Ayaklarım sanki yere mıhlanmış gibiydi. Ben bu korkuyla karışık durumda sağ elimi kadına uzattım. Kadın parmaklarımın arasına bir bezden sıktığı sıvıyı sürdü ve sağ elimi sol elimle kapattı. Ve sonra sanki bana acırmışçasına baktı. Ardından elimi açtı ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bi an sustu ve bana kelimelerine hiç aralık vermeden şunları söyledi:
    “Bir kağıt alacaksın ve bu seni büyük bir topluluğun içine sokak, 3 gün içerisinde çok sevdiğin iki insanı kaybedeceksin. Şu an sıkıntıların var ama yarın bunların hepsi sona erecek. Annen çok uzaklardan bir haber alacak. Ve en son söylediği söz ise şuydu 2 abinden büyük olanı küçük olanından daha uzak bir yere gidip sizden ayrılacak.
    Olayın hikaye kısmını geçerek size o hafta olan olaylardan bahsedeyim.2 gün sonra üniversite sınav sonuç kağıdım geldi ve ben artık bir kalabalığın içinde olmaya hak kazanmıştım. Bundan bir gün sonra kuzenim intahar ettiği haberini aldık ve aynı gün dayım kalp krizinden öldü. Ortanca abim aniden askere gitmeye karar verdi ve diğer abim de üniversite için Avusturalya’ya gitti. Ben bu olayın üzerinden yaklaşık 3 yada 4 ay sonra tesadüfen tekrar Erdek'e gittim. Aklıma bu kadın geldi ve aramaya karar verdim. ancak tüm aramalarım boşa çıkmıştı ki. Son bir kez uğradığım benzin istasyonundakilere sorarken birisi bana o kadını tanıdığını ancak o kadının yaklaşık 3 sene önce öldüğünü söyledi. Benim o anki halini tarif edemiyeceğim için bu tarifi size bırakıyorum. Daha sonra adama olayı anlattım .Adamın bana inanmamış olduğunu anlasam da kadının yaşadığı yeri bilip bilmediğini sordum. Bana kadının evini tarif edebileceğini söyledi. Ben tarif doğrultusunda eve gittim. Ancak gittim yer bir ev değil harabeydi. Yanmış yıkık dökük içinde şarap içenlerin olduğu yıkıntı bir yerdi. Ben evin içine girdim biraz dolaştım içerde şarap içen insanlara böyle birini görüp görmediklerini sordum. Kimse görmediğini söyledi ben de ümidimi kesmiş evden tam ayrılacağım sırada az önce çıktığım merdivenlerin üstünde kadının benim elimin üstüne sıktığı bezi gördüm. Diyeceksiniz ki aynı bez olduğunu nerden biliyorsun.

    ÇÜNKÜ O GÜNDEN SONRA SAĞ ELİMDEKİ KOKU HİÇ ÇIKMADI
    scout*
    scout*
    Administrator
    Administrator


    Mesaj Sayısı : 113
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Ankara

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından scout* Ptsi Mayıs 24, 2010 3:57 pm

    hepsini okudum eline sağlık Very Happy:D
    NaqeTiqy
    NaqeTiqy
    Administrator
    Administrator


    Mesaj Sayısı : 201
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 28
    Nerden : Geldik bu Dünyaya:)

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından NaqeTiqy Salı Mayıs 25, 2010 9:20 am

    Ben Okumadım Very Happy Ama Eline Sağlık Smile
    scout*
    scout*
    Administrator
    Administrator


    Mesaj Sayısı : 113
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Ankara

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından scout* Salı Mayıs 25, 2010 12:02 pm

    osman artık yeter krds msj sayın cogalsın die eline sağlık dion
    sTr0Kee
    sTr0Kee


    Mesaj Sayısı : 37
    Kayıt tarihi : 24/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Sanane

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından sTr0Kee Çarş. Mayıs 26, 2010 10:34 am

    osman okumadıysan Nie Cevap yazıon la mete haklı bu konuda sana hak verıyorum kanka Very Happy
    Darkness41
    Darkness41


    Mesaj Sayısı : 50
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 30
    Nerden : Kocaeli / Yuvacık

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından Darkness41 Çarş. Mayıs 26, 2010 9:53 pm

    vay vay vay ....
    Tüylerim Tiken Tiken oldu Very Happy
    Güzel Paylaşım Eline Sağlık..
    NaqeTiqy
    NaqeTiqy
    Administrator
    Administrator


    Mesaj Sayısı : 201
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 28
    Nerden : Geldik bu Dünyaya:)

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından NaqeTiqy Perş. Mayıs 27, 2010 2:38 pm

    Olm Tırstığım İçin Okumuyom Smile Gece Aklıma Geliyo Yatamıyom Bidaa
    scout*
    scout*
    Administrator
    Administrator


    Mesaj Sayısı : 113
    Kayıt tarihi : 21/05/10
    Yaş : 27
    Nerden : Ankara

    Korkunç Hikayeler... Empty Geri: Korkunç Hikayeler...

    Mesaj tarafından scout* Perş. Mayıs 27, 2010 4:54 pm

    Very Happy:Dhll kanka :DDben okudum fazla bisi yok ama inanırsan korkarsın Very Happy

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 4:06 pm